Göbeklitepe, Türkiye’nin güneydoğusunda, Şanlıurfa ilinin yaklaşık 18 km kuzeydoğusunda yer alan bir arkeolojik sit alanıdır. Bu sit alanı, yaklaşık 11.000 yıl öncesine tarihlenen taş çağı yapılarına ev sahipliği yapmaktadır. Göbeklitepe’nin sırları yıllardır araştırmacıları heyecanlandırmış ve onu tarihin en gizemli ve ilginç yerlerinden biri haline getirmiştir.

Göbeklitepe, keşfedildiği günden bu yana arkeologlar tarafından incelenmektedir. Bu çalışmalar sonucunda, Göbeklitepe’nin sadece insanlık tarihi için değil, aynı zamanda insan kültürü ve toplumsal organizasyonları hakkında da birçok şey öğrenilmiştir. İşte Göbeklitepe’nin sırlarından bazıları:

- Dini bir amaçla inşa edildiği düşünülmektedir: Göbeklitepe’nin yapımının nedeni hala tam olarak bilinmese de, araştırmacılar bölgede yaşayan insanların dini inançlarını ifade etmek için bu yapıları inşa ettiklerini düşünmektedir. Göbeklitepe’de bulunan kabartmalar ve figürler, buranın bir tapınak veya ibadet yeri olarak kullanıldığını göstermektedir.
- İnsanlık tarihinin en eski tapınağıdır: Göbeklitepe, insanlık tarihinin bilinen en eski tapınağıdır. Yaklaşık 11.000 yıl önce inşa edilen bu yapılar, insanların toplumsal organizasyonları hakkında önemli bilgiler vermektedir.
- Dünyanın en eski taş anıtıdır: Göbeklitepe’de bulunan sütunlar ve kabartmalar, dünyanın bilinen en eski taş anıtları arasındadır. Bu yapıların inşa edilmesinde kullanılan taş blokların ağırlığı 10-20 ton arasındadır ve bu taşların nasıl taşındığı hala bilinmemektedir.
- Göbeklitepe, insanların yerleşik yaşama geçişine işaret ediyor: Göbeklitepe, insanların avcı-toplayıcı topluluklardan yerleşik yaşama geçiş yaptıklarının en önemli kanıtlarından biridir. Bu yapıların inşa edilmesi, insanların daha organize bir şekilde yaşamaya başladığını göstermektedir.
- İnsanlar hayvan figürlerine çok önem veriyordu: Göbeklitepe’de bulunan kabartmalar ve figürler arasında yaban domuzu, tilki, yılan, akrep, yaban ördeği, tavşan, yaban keçisi ve boğa gibi hayvanlar yer almaktadır. Hayvan figürleri, insanların avcılık ve hayvan yetiştiriciliği konusunda uzman olduklarını ve bu faaliyetleri sürdürdüklerini göstermektedir. Ayrıca bu hayvanların kültür ve dini inançlarla da ilişkilendirildiği düşünülmektedir.

